https://www.vekmar.com.tr/wp-content/uploads/2023/12/1699898262471.jpg
Signify Ortadoğu, Türkiye, Afrika ve Pakistan Bölge Başkanı ve Ceo'su

Göktuğ Gür

    “Vekmar, elektrik sektöründe üstün hizmetler vermiş, uzun yıllar örnek ve referans projelerde yer almış, eğitimli kadrosuyla uzmanlaşmış bir firma olarak aydınlatma sektörüne de başarıyla adım atmıştır.

    Vekmar, özellikle proje kanalında sektöre çok çabuk adapte olarak kısa sürede Philips’in çözüm ortağı konumuna gelmiştir. LED teknolojisi ile birlikte gelişen ve her geçen gün farklılaşan müşteri beklentilerini Philips olarak Vekmar gibi iş ortağımızla üst düzeyde karşılayabileceğimizin güveni içerisindeyiz.”

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Eğitim ve kariyer hayatınızdan biraz bahseder misiniz?

Farklı şehirlerde ilkokul ve ortaokul öğrenimimden sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde eğitim aldım. Sonrasında Marmara Üniversitesi ve Maine Üniversitesi’nde İşletme alanında yüksek lisansımı tamamladım. Bunun dışında HBS, Insead ve Oxford Üniversitelerinde eğitimler aldım. Profesyonel hayatımda ise 20 yıldır Türkiye’yi de içine alan Orta Asya ve Ortadoğu Bölgesi’nde çeşitli üst düzey yönetim pozisyonlarında bulundum.

80 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan Philips’in Türkiye’deki gelişiminden bahsedebilir misiniz?

1930 senesinde Türkiye’ye giriş yapan Philips, bu sene ülkemizde 85. yılını geride bıraktı. Aslında Philips, bu 85 yıla yenilikçi birçok başarı sığdırdı. Günümüzde ise Türkiye’de aydınlatma alanında, LED dönüşümünü destekliyoruz. Bunun yanı sıra, enerji verimliliği konusu başta olmak üzere gerek şehir güzelleştirme gerekse yol aydınlatması alanlarında çalışmalar gerçekleştiriyor ve belediyelerle önemli işbirliklerine imza atıyoruz. Türkiye’de İstanbul Boğaz Köprüleri, Çanakkale Şehitliği, İzmir Saat Kulesi, İzmir Asansör, Ankara Gençlik Parkı başta olmak üzere pek çok tarihi dokuyu ve önemli yapıyı LED teknolojimiz ile aydınlatarak şehirlere yeni kimlikler kazandırıyor ve ciddi oranlarda enerji verimliliği sağlıyoruz.

Türkiye’de komple aydınlatma çözümleri konusunda tek firma olan Philips; ev, mağaza, yol, ofis, fabrika gibi pek çok iç ve dış mekâna ve farklı segmentlere yönelik enerji tasarruflu ve bağlantılı LED aydınlatma servis ve sistem çözümleri geliştiriyor. Bunların yanı sıra mimari ve dekoratif konsept tasarımları da sunan Philips Lighting, profesyonel alanların dışında, Massive, Lirio, Eseo, Trio, hue markaları ile ev armatürleri pazarında aktif rol oynuyor.

Türkiye, aydınlatma sektöründe nasıl bir potansiyele sahip? Aydınlatmada Pazar hacmi ve büyümesini nasıl değerlendirirsiniz?

Aydınlatma sektörü özelinde bakıldığında, yurtdışındaki teknolojik gelişmelere paralel olarak son 10 yıldan beri Türkiye’nin büyüme trendi içerisinde olduğunu görüyoruz. Bu büyümeyi etkileyen pek çok faktörden bahsedebiliriz. İnşaat sektörünün AVM, lüks ofis, konut, akıllı bina ve kentsel dönüşüme yönelmesi, kişi başına düşen milli gelir artışı ve kişilerin daha konforlu bir hayat tercih etmeleri gibi eğilimler son teknolojik çözüm olan LED aydınlatmaya yönelik talebi arttırıyor. Bu talep artışı LED aydınlatma ürünlerinin daha ulaşılabilir fiyatlarla sunulmasını mümkün kılıyor. 2020 yılında tüm aydınlatma pazarının yüzde 75’inin LED’e geçmesi bekleniyor. Türkiye’nin de benzer, hatta daha yüksek oranlı bir dönüşüm yaşayacağını öngörebiliyoruz.

2015 yılını kendi açımızdan değerlendirirsek, Philips Lighting olarak şehir projeleriyle zenginleştiğimiz bir seneyi geride bıraktık. Bunun yanında yakın zamanda Türkiye çapındaki OSB’lerde aydınlatmada %80’e varan enerji verimliliğine ulaşmak için ürün, sistem, servis ve eğitim desteği vermek, aynı zamanda OSB’lere finansal model sunmak amacıyla Organize Sanayi Bölgeleri Derneği (OSBDER) ile bir protokol imzaladık. Bu kapsamda Kayseri, Tuzla, Birlik ve Eskişehir OSBlerinde başarılı projeler hayata geçirildi. Ayrıca Türkiye’nin can damarı turizm sektöründe farklı otel aydınlatma projelerine imza attık. Edirne’de 400 yıllık tarihi Tunca Köprüsü’nü, Konya’da bulunan Tropikal Kelebek Bahçesi’ni ve Böcek Müzesi’ni aydınlattık.

Hem global hem Türkiye’de pazar lideri olarak, LED dönüşümü konusunda, özellikle bağlantılı LED sistemleri, anahtar teslim aydınlatma çözümleri gibi birçok konuda Türkiye’de öncü ve destekçi olmaya devam edeceğiz. Çünkü Philips için ışık, aydınlatmanın çok ötesinde bir kavram.

Sektörle ilgili yaşanan sorunlar nelerdir?

Philips olarak ürünlerimizin ilgili standartlara uygun olarak üretilmesine ve üst düzey kalite koşullarının gerçekleşmesine önem veriyoruz. Ancak aydınlatma sektörüne bakıldığında pek çok firma ile aynı rekabet ortamında yarışmadığımız bir gerçek. Örneğin LED teknolojisi hem dünya hem de Türkiye için yeni bir kavram ve bu teknoloji ile ilgili standartlar henüz tamamlanmadığı için pek çok firma yurtdışından uygun maliyetli ancak yetersiz (kalitesiz) ürün getirip satışını gerçekleştirebiliyor. Son kullanıcı açısından LED konusunda bilgi kirliliğinin çok yüksek olduğu bir dönemdeyiz. Bunun yanı sıra tamamen fiyat odaklı bir sektörün oluşması söz konusu. Aradaki kalite farkı yalnızca ürünler teknik kıyaslamaya tabi tutulduğu zaman anlaşılabiliyor. Bu konuda olumlu bir gelişme olarak Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 1 Temmuz 2015 itibariyle yürürlüğe giren iki yeni yönetmelik yayınladı. Ekotasarım ve enerji etiketlemesi yönetmeliklerine göre elektrik lambaları ve aydınlatma armatürlerine çevreye duyarlı yeni standartlar geldi. Bu sayede lamba ve armatür üreticilerinin aynı standartlarda üretim yapması garantilenerek eşit şartlarda rekabet ortamı yaratıldı. Ürün paketleri yenilendi ve tüketici memnuniyeti arttı. Tüm bunların yanı sıra enerji verimliliği de arttı, çünkü lamba paketinde bulunan verimsiz F ve G enerji sınıfları çıkarıldı, iki adet yeni enerji sınıfı A+ ve A++ ilave edildi. Philips olarak ithalatını gerçekleştirdiğimiz tüm ürünler bu yönetmeliklere uygundur.

Aydınlatma özeline baktığımızda endüstriyel tüketicilerde ve son kullanıcılarda istenilen bilince ulaşıldı mı?

Türkiye’de LED ve bağlantılı aydınlatmanın gelişmesine paralel olarak bu konulardaki bilincin her geçen gün artmasına rağmen, yine de tüketicilerin teknolojiyle ilgili pek çok konuda yanlış bilgiye sahip olduğunu fark ettik. Örneğin, LED lambaların enerji tüketimlerinin çok da düşük olmadığı, çok pahalı ve sağlığa zararlı olduğu gibi yanlış bir algı söz konusuydu.

Bu sebeple hem aydınlatmanın dünyadaki lideri hem de Türkiye’de LED dönüşümünün öncüsü olarak, aydınlatmada doğru bilinen yanlışları gün yüzüne çıkartmak ve kullanabileceğimiz en iyi teknoloji olan LED konusunda bir farkındalık ve bilinç yaratmak istedik. Geçen sene bu konuyla ilgili bir bilgilendirme kampanyası başlattık. Aldığımız olumlu geri dönüşler, bu yanlış algının giderilmesi için önemli bir adım attığımızı gösteriyor.

Bağlantılı aydınlatma sistem ve servis çözümlerine baktığımızda ise bu konuda da liderliğimizi korumamıza ve hızlı ilerleme kaydetmiş olmamıza rağmen daha kat etmemiz gereken uzun bir yolumuzun olduğunun farkındayız. Philips, ışığı aydınlatmanın ötesine taşıyor ve aslında bağlantılı aydınlatma da bunun ilk adımlarından biri. Kişiselleştirilebilir aydınlatma gelecekte hayatımızın bir parçası olacak.

Philips’in LED konusunda rakiplerinden farklılıkları ve Türkiye’deki hedefleri nelerdir?

Araştırmaya dayalı inovasyon Philips’in can damarı. İcat yapmak ve teknolojiyi insanların hizmetine sunmak bizim için bir tutku. İnsanların karşılaştığı kilit zorluklara hitap eden iddialı inovasyon hedefleri formüle ederek onlar için önem taşıyan etkili çözümler yaratmaya iştirak etmeleri için bilim insanlarımıza ve ortaklarımıza ilham kaynağı oluyoruz. Yeni ürün ve teknolojilerin geliştirilmesinde bilimsel araştırmanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bu amaçla geniş kapsamlı AR-GE çalışmalarıyla yeni ürün yaratım sürecini destekliyoruz. Bu da bizim rakiplerimizle aramızdaki farkı ortaya koyuyor.

LED ve bağlantılı aydınlatmanın küresel lideri Philips olarak, enerji verimliliği her zaman önceliğimiz. Bu öncelik ile hareket ederken, enerji tasarrufu sağlamanın ve küresel sorunların etkilerini minimize etmenin en kolay yolunun aydınlatma sistemlerinin enerji verimli çözümlerle değiştirilmesi olduğunu düşünüyoruz. Zira enerji tasarruflu aydınlatmaya geçiş hem tüketiciler ve çevre hem de ülke ekonomileri açısından ciddi önem arz ediyor.